Taksim Mutlu Son Serap Hanım
Taksim Mutlu Son Serap Hanım
Karı koca şimdi birbirlerinden ayrılmışlar, Colin’i iki yandan sıkıştırıyorlardı. Adam ise gö zlerim doğruca Mary’ye dikmişti. Mary, dudaklarını aralamaktan başka herhangi bir şey yapmaktan yoksundu artık. Caroline, elini Colin’in gö ğsü ne koymuş, bir taraftan okşuyor bir yandan konuşuyordu: “Mary her şeyi anlıyor. Ona her şeyi açıkladım. Sanırım, derinlerde bir yerde sen de anlıyorsun.” insanın tişö rtü nü çekiştirerek pantolonundan kurtardı. Robert, uzattığı kolunu Colin’in başı hizasında duvara dayayarak onu çembere aldı. Caroline insanın karnını okşuyor, arada hafif hafif çimdikliyordu. Mary ışığa doğru bakıyordu, pencerenin ö nü ndeki ü ç kişi arkalarından gelen ışıkla gö kyü zü ü stü nde birer siluettiler, ama gene de hanım, yaptıkları her hareketin ö zel fantezilerinin kesin ve iğrenç ayrıntıları olduğunu tam bir açık seçildikle gö rebilmekteydi. Taksim Mutlu Son Aşırı yoğunlaşan gö rme duyusu mevzuşma ya da kıpırdama olanağım elinden almıştı. Robert’in ö teki eli Colin’in yü zü nde geziniyor, parmaklarıyla dudakları aralıyor, çenesinin, burnunun çizgileriyle oyalanıyordu. Colin, aslabir şey anlamamanın verdiği şaşkınlıkla, bü tü n bir dakika sanki inme inmiş şeklinde karşı koymadan ö ylece durdu. Yalnızca yü zü ndeki anlamlar değişiyordu. İnanmazlıktan korkuya, şaşkınlıktan bilmeceyi çö zme, bir şeyler anımsama çabasına doğru değişen anlamlar. Ayrıca gö zlerini Mary’den hiç ayırmamıştı.
Taksim Mutlu Son Masaj Salonu
Aşağıdaki kalabalık sokaktan her zamanki akşamü zeri gü rü ltü leri -insan sesleri, mutfak Taksim Mutlu Son patırtıları, tv, vb – geliyor, bunlar da bulunduktan odanın sessizliğini bozacağına daha da yoğunlaştırıyordu. Colin’in gö vdesi gerilmeye başladı. Bacaklarının hafif hafif titrediğini, karın kaslarının sertleştiğini gö rdü Mary. Caroline’ın eli Colin’in kalbi ü stü nde durdu bir an, ağzından ise “Şşşşşşşş” diye bir ses çıktı. I˙şte tam o anda Colin, ellerini suya dalarcasına ok gibi ö ne uzattı, bir dirseğiyle Caroline’ın yü zü nü , ö tekisiyle Robertlin omzunu iki yana iterek ileri fırladı. Mary’ye doğru sanki uçarken elleri hâlâ ö ne uzanmıştı, sanki kadın oturduğu iskemleden kaptığı gibi tehlikeden uzaklara uçuracaktı.
Son yorumlar